Cumhuriyet'in ilanının ardından istihbarat teşkilatı da yeniden yapılanır ve milli mücadelede aktif görev yapmış kişilerin takibine öncelik verilir. Teşkilatta görevli genç ve atik Tahsin de iyi eğitim görmüş, mutaassıp bir ailenin mensubudur. Görevi gereği devletin içinde bulunduğu Batılılaşma yönelişinden etkilenmiş fakat tam da Batı'ya teslim olmayarak, köklerin korunması gerektiğini düşünmektedir. İstihbarat şefi Hilmi Bey de 'modernleşen' Türkiye'de 'gerici' olarak nitelenen kişileri sıkı kontrol altında tutmaya odaklanır ve bunlardan biri de Mehmet Akif'tir. Hilmi Bey bu görev için Tahsin'i uygun görür ve Tahsin'i Mehmet Akif'in peşinden Mısır'a yollar. Geri dönüşü ne zaman belli olmayan bir serüvene giren Tahsin'i, Mehmet Akif'le birlikte Mısır'da zor yıllar bekler.